Aslında Hiç Birimiz Bu Dünya'ya Ait Değiliz

Mutlu olabilmek için bir yere, bir topluma, ülkeye, sosyal çevreye ve son olarak bir aileye ait olmamız gerektiğine inanarak büyütülüyoruz.Kendimizden daha büyük bir şeyin parçası olma arzusu, muhtemelen evrimsel köklere sahip doğuştan gelen ihtiyacımız gibi görünmektedir ( insanın sosyal bir hayvan olduğunu hatırlayın). Sözlük anlamı olarak, "aidiyet, bir grubun kabul edilmiş bir üyesi olmak için insanın duygusal ihtiyacıdır."

Ama sadece bu ihtiyaçtan yoksun oldukları için değil, aynı zamanda bu dünyaya gerçekten uymadıklarını hisseden insanlar için ne olmaktadır ? Bazı bireyler kendilerini diğerlerinden farklı olarak düşünmezler - aslında farklı zevklere, düşünce tarzlarına ve yaşamdaki önceliklere sahiptirler. Popüler şeyleri ve aktiviteleri sevmezler ve çoğu insanın peşinde olduğu hedeflerin peşinden gitmezler.

Diğer insanlara bu durumları garip ve ürkütücü gelebilir, ancak gerçek şu ki "uyumsuz" olmanın aslında fazlasıyla gelişmiş bir tarafı vardır.

Bugün, duygusal ve zihinsel yapıları nedeniyle dünyaya ait olmadıkları hissi taşıyan dört kategorideki insanı özelliğini yazacağım . Dahası, bu hissedişler hiç de kötü bir şey değildir ve aslında, bu kişilerin artan farkındalık ve duyarlılığın bir göstergesidir .

1. Derin düşünürler

Ne yazık ki, içinde yaşadığımız toplum ilkel içgüdülere ve maddi ihtiyaçlara giderek daha fazla önem vermektedir. Bu nedenle, derin düşünce yeteneğine sahip bireylerin neden buraya ait değilmiş gibi hissedebildikleri anlamlıdır .

Eğer derin bir düşünürseniz,yani standartta kalmayıp köksel düşünceleriniz varsa muhtemelen hayatta gerçekten neyin önemli olduğunu aslında biliyorsunuzdur . Bu yüzden çevrenizdeki insanların geçici hedefleri kovaladığını ve anlamsız şeylerle ilgilendiğini görmek çok hayal kırıklığı yaratıyor sizde. Bu sadece hayal kırıklığı yaratmaz - bazen, bu insanlar arasında burada ne yaptığınızı merak etmenize ve başka bir dünyadan gelmiş gibi hissetmenize de neden olur.

2. Olgun ruhlar

Olgun ruhlar , özellikle büyürken , buraya ait değilmiş gibi hissederler. Popüler olmayan şeyler hakkında tutkulu olmak ve herkesten farklı düşüncelere sahip olmak, başkalarının farklılıklarınızı öğrenmesine ve sizi bunun için yadsımalarına ve dışlamalarına neden olabilir. Ve bu durum özellikle çocukluğunuzda ve gençlik yıllarınızda sizin için acı verici olabilir, bu da sizi bu dünyaya ait olmayan biri gibi hissettirir.

Yetişkin yıllarınızda, sizi diğer insanlardan ayıran bu boşluk daha da büyür. Ancak, hayattaki yolunuzu bulursunuz ve sizin hakkınızda ne düşündüklerini artık umursamıyorsunuzdur.

3. Empatlar

Empatlar, diğer insanların duygularına ve enerjilerine o kadar duyarlıdırlar ki, etraflarında başkalarının olması onları aşırı derecede rahatsız eder. Bir empat iseniz, bir haber yayını izlediğinizde veya tanıdığınız biri hakkında üzücü bir şey öğrendiğinizde gerçekten üzüldüğünüzü bilirsiniz.

Empat olmanın tüm bu yan etkileri de öğrenilmiş dünya gerçeklerinden bir kopukluk hissine neden olabilir . Bugünün dünyasında o kadar büyük bir açgözlülük, zulüm ve şiddet vardır ki, bir empat tüm bunları algılayarak acı çekebilir ve bunun bir parçası olabilir.

4. Manevi uyanış yaşayan insanlar

Ruhsal uyanış , sizi daha yüksek bir bilinç seviyesine yükselten ve sizi ruhsal olarak gelişmiş bir varlığa dönüştüren harika bir deneyimdir. Bununla birlikte, acı verici duygular ve deneyimlerle eşleştirilir, çünkü temel değişiklikler asla kolay değildir.

Yaşam kararlarınızı ve ilişkilerinizi yeniden gözden geçirerek sadece varlığı merak etmeye değil, aynı zamanda etrafınızdaki ve genel olarak dünyadan kopuk yaşadığınızı hissedersiniz. Her şey daha önce farkında olduğunuz ve diğerlerinin gerçekleri göremeyip kör gözle baktıklarını algıladığınız için size anlamsız gelir.

Eğer bu dünyaya ait olmadığınızı düşünüyorsanız, sizin gibi gerçeklere vakıf olanlar haricinde anlaşılamayacağınızı unutmayın.Başkalarının ne düşündüğü konusunda endişelenmek ve onaylarını almak yerine, tutku ve yaşam amacınızı bulmaya çalışın.

Burada bulunma sebebimiz henüz tam olarak kesin olmasa da emin olun bir amacımız vardır ve bu amacı gerçekleştirmek için her türlü seçeceği değerlendirmemiz gerekir..